Yeni Söz

21.2.07

İnsan Haklarından Nefret Ediyoruz / Özgür Mumcu

Bu ülkenin polisleri bir protesto gösterisinde “Kahrolsun insan hakları” diye slogan attı bundan üç beş sene evvel. İnsan Hakları Derneği, Kürt haklarını savunuyor diye eleştirilmektedir hep. En çok duyduğumuz lakırdılardan biri değil mi, “Batı insan hakları diyerek bizi bölmek istiyor” ? İslamcıların insan haklarını aslında sadece türban meselesi için kullandığı da sıklıkla işitilir.

Çoğu siyasetçi ve basın organının gizli ya da açık ifade ettiği nedir? İnsan haklarına sığınıp Türklüğe küfrediyorlar, insan haklarının arkasına saklanıp memleketi parçalamaya çalışıyorlar, zaten Apo’yu da asmadılar, insan haklarıyla gözümüzü boyayıp memlekete şeriatı getirecekler. Cezaevlerinde örgüt faaliyetine devam edecekler F tipini protesto ederek. İnsan haklarına yaslanıp Patrikliği Vatikan’a çevirecekler, insan haklarını kullanıp Ermeni soykırımını tanıyacaklar, sonra tazminat vereceğiz, sonra Allah muhafaza topraklarımızdan olacağız.

Yoksulluktan, ezilmekten, Orta Doğu’nun cehenneminden haysiyeti kırılmış vatandaş da ne feci şeymiş şu insan hakları diyor ister istemez. İnsan haklarının herhangi bir nimetini görmüşlüğü yok, ama basın ve siyasetçi yoluyla her türlü külfetinden haberdar. Geleceğinden ümitsiz. Bir büyük insan hakları canavarı tarafından boğulmakta çaresiz. Vatanını bölecekler, evlatlarını şehit edecekler, memlekette papazlar devlet kuracak, adım adım şeriat gelecek, bir Türklüğü kaldı ona da kendini bilmez bir iki entel küfredecek. Bunların hepsinde insan haklarından bahsedilecek. İfade özgürlüğü, azınlık hakları, kültürel haklar diye dallanıp budaklandıkça hele bu meşum insan hakları kavramı, alerjisi iyice artacak.

Sorumlusu bu kavram değil mi, AB’ye uyum adına değiştirilen ceza kanunlarının. Ve bu yeni kanunlar yüzünden artan gasp ve hırsızlık. Polislerin de eli kolu bağlı, insan hakları yüzünden salıveriyorlar suçluları. Eskiden fısıltıyla şimdi alenen söylenmiyorlar mı, şehre yeni göçen Kürtler bu suçların müsebbibi diye. “Abi diyorlar sonra, hep PKK’ya gidiyormuş bunların çaldıklarının parası”.

İnsan hakları PKK’nın, şeriatçıların, Ortodoks papazlarının, diplomatlarımızı katleden Ermenilerin, DHKP-C’nin, vatan millet düşmanı halktan kopuk entellerin, bizi bölmek için pusuda bekleyen Batı’nın, misyonerlerin, Soros’un, Alman vakıflarının, azınlık vakıflarının, bazı Alevilerin vs. kötü niyetle kullandığı bir oyuncak çoğu insana göre. Kendine bir faydası yok, gelirini arttırmıyor, ifade özgürlüğüyle ilgili bir derdi yok söylediklerine karışan eden olmadığından. Daha fazla insan haklarını savunan bir siyasi harekete kendini yakın hissetmesi için herhangi bir sebep mevcut değil.

Tehdit altında hissediyor kendini. “Hepimiz Ermeniyiz” sloganından bu sebeple rahatsız oldu. Türklüğü ve Müslümanlığı gidecek elinden. Sabetaycıların da dâhil olduğu, masonik, Siyonist bir uluslararası komplonun AB ya da ABD eliyle her geçen gün üzerine yüklendiğini sanıyor. Yoksa kim açıklayacak, bunca yoksul ve bunca sözünü dinletemez olmasını? Halka bu gerçekleri anlatan bir dizisi vardı, onu da yayından kaldırdılar. Mutsuz ve hırçın. Umutsuz ve kızgın.

İnsan haysiyetini korumayı hedefleyen insan hakları kavramına nasıl oldu da haysiyeti kırılmış kitleler düşman oldu? Bir iki fikrim var bu mevzuda, onları da bir başka yazıda ele almalı fakat.

Dehşet verici olan ve ayırdına varmamız gereken ise, aynı kavramlara farklı anlamlar yükleniyor olması memlekette. Herkes başka bir şey anlıyor insan haklarından da, demokrasiden de, laiklikten de. Körler ahalisiyiz, tutmuşuz bir fili neresine denk gelirse. Fili tarif edemememiz önemli değil de, elimizde kalacak zavallı bu gidişle.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home